Hastanın dişinin sağlık durumuna bağlı olarak tek veya çift seansta tamam kanal tedavisi, ilk aşamada diş hekiminin diş kök kanallarını incelemek ve çevre kemik dokuda herhangi bir enfeksiyon olup olmadığını görmek için röntgen çekimiyle başlar. Röntgenin incelenmesinin ardından tedaviye karar veren diş hekimi ilk aşamada lokal anestezi uygular ki, bazı hastalarda sinir öldüğü için anesteziye gerek olmamasına karşın çoğu zaman hasta psikolojisini rahatlatmak adına küçük dozda anestezi uygulanmaktadır. İkinci aşamada ise bakterilerin yoğunlaştığı pulpa, çürümeye başlayan sinir dokusu ve bu bölgedeki enfeksiyon görülen diğer dokuların dişten uzaklaştırılması için dişin içine delik açılır. Açılan delikle birlikte temizlik işleminin etkin bir biçimde yapılması adına kanalın genişletilmesi gerekebilir.

Kanal genişletme işleminde diş sinirleri alındığı için hastanın törpüleme suretiyle gerçekleştirilen kanal genişletme işleminden herhangi bir acı veya ağrı duyması söz konusu değildir. Tamamen temizlenen dişin sızdırmaz hale getirilmesi için birkaç gün beklenmesi gerekebilir ve bu süre ayrıca hekimin diş içine uygulayacağı solüsyonlar sayesinde enfeksiyonun tekrarlama ihtimalini de ortadan kaldıracaktır. Son aşamada ise tamamen temizlenen dişin doldurulmasına geçilmektedir. Bu doldurma işlemi yeni enfeksiyon oluşumu önler ve ayrıca dişe mukavemet kazandırır. Özel maddelerle diş kanalları ve boşluğun tamamı doldurulduktan sonra dişteki hasara bağlı olarak doldu işlemi yapılarak kanal tedavisi sonlandırılmış olur. Son aşamadaki restorasyon işleminin titizlikle yapılması, kanal tedavisi başarısını doğrudan etkileyeceği için dolgu veya diğer restorasyon yöntemlerinin dikkatlice seçilmesi ve kusursuzca uygulanması gerekir.

Günümüzde %95 üzerinde başarı oranına sahip bir tedavi yöntemi olan ve böylelikle hastanın uzun yıllar boyunca problem yaşamadan dişini kullanmasına olanak tanıyan kanal tedavisi neticesinde pek çok hasta tedavi gören dişini ömür boyu kullanabilmektedir.